Menopoz, kadınlarda kolesterol seviyelerini ve kalp hastalığı riskini artırabilir. Bu yazıda nedenlerini ve bu risklere karşı alınabilecek önlemleri bulacaksınız.
Menopoz Nedir?
Menopoz, kadınların üreme yıllarının sona erdiği doğal bir süreçtir. Genellikle 45-55 yaş arasında gerçekleşir. Menopoza yaklaşan veya menopoz döneminde olan kadınlar, sıcak basmaları, terlemeler, ruh hali değişimleri, beyin sislenmesi ve yorgunluk gibi belirtiler yaşayabilirler.
Kalp Sağlığı Üzerindeki Etkiler
Birçok kadın, menopozun kalp ve damar sistemi üzerindeki uzun vadeli etkilerinin farkında değildir. Her yıl kadın ölümlerinin %35’inden kalp hastalıkları sorumludur ve bu oran tüm kanser türlerinin toplamından fazladır.
Hormonlar ve Kalp Sağlığı
1976’da yapılan Framingham Kalp Çalışması, menopoz sonrası kadınlarda, menopoz öncesi kadınlara kıyasla iki kat daha fazla kardiyovasküler olay rapor etti. Erken menopoz (40 yaş altı) kalp riskini artırır.
Menopoz öncesinde, kadınların dolaşımdaki hormonları (östrojen, progesteron ve düşük düzeyde testosteron) onları kalp hastalıklarından korur. Bu hormonlar, kan damarlarını genişletir, iltihaplanmayı azaltır ve kolesterol seviyelerini iyileştirir. 40’lı yaşların ortalarından itibaren bu hormon seviyelerindeki düşüş, kolesterol seviyelerinde, kan basıncında ve kilo artışında olumsuz değişikliklere neden olabilir.
Hormon Değişikliklerinin Kalp Riskine Etkisi
- Dislipidemi: Menopoz, kan lipitlerinde sağlıksız bir dengesizliğe neden olur. Toplam kolesterol, trigliserit ve LDL (kötü kolesterol) seviyeleri artar, HDL (iyi kolesterol) seviyeleri azalır. Bu değişiklikler, kalp krizi veya inme riskini artırır.
- Hipertansiyon: Menopoz sırasında östrojen ve progesteron seviyelerinin düşmesi, büyük kan damarlarının daralmasına, arterlerin sertleşmesine ve kan basıncının yükselmesine neden olur.
- Kilo Artışı: Yaşla birlikte, kadınların yağ dağılımı kalçadan bele ve karına kayar. Artan bel çevresi (80-88 cm’den büyük) kalp riskine katkıda bulunur.
- Eşlik Eden Hastalıklar: Vücut bileşimi değişiklikleri, cinsiyet hormonu düşüşü, artan gıda tüketimi, kilo artışı ve hareketsiz yaşam tarzları, vücudun insülini etkili bir şekilde kullanma yeteneğini bozar. Bu da tip 2 diyabet gibi metabolik sendromların riskini artırır.
Kadınlar Ne Yapmalı?
Her kadının menopoz öncesi farklı bir kardiyovasküler ve metabolik risk seviyesi vardır. Bu, genetik ve aile geçmişine, beslenme alışkanlıklarına ve yaşam tarzına bağlıdır. Ancak tüm kadınlar, menopoz sonrası kalp risklerini azaltmak için şunları yapabilir:
- Haftada dört veya beş kez, 30 dakika boyunca tempolu yürüyüş, çim biçme, bisiklete binme veya su aerobikleri gibi orta yoğunlukta egzersizler yapmak.
- Daha küçük porsiyonlarla, sebzeler, meyveler ve tam tahıllar gibi düşük kalorili, besin değeri yüksek gıdaları içeren kalp dostu bir diyet uygulamak.
- Her gün bitkisel steroller (rafine edilmemiş bitkisel yağ sürülebilir ürünler, kuruyemişler, tohumlar ve tahıllar) tüketmek. Bitkisel steroller, LDL (kötü) kolesterolü ortalama %9-14 oranında azaltabilir.
- Daha az doymuş veya trans yağ ve daha fazla düşük yağlı protein kaynakları (yağsız et, kümes hayvanları, omega-3 yağ asitleri açısından zengin balıklar), baklagiller ve düşük yağlı süt ürünleri tüketmek.
- İşlenmiş veya fast food gibi yüksek kalorili, yüksek sodyumlu gıdalardan kaçınmak.
- Sigara ve alkol kullanımını azaltmak veya bırakmak.
- Kilo artışını yönetmek veya önlemek.
Hormon Tedavisi
Hormon tedavisi, sıcak basmaları ve gece terlemeleri yönetmenin en etkili yoludur. Ayrıca kemik mineral yoğunluğunun kaybını yavaşlatır. Hormon tedavisi kararı, kadının rahim ameliyatı olup olmadığına ve tedavi yararlarının hastalık risklerinden ağır basıp basmadığına bağlıdır. Bazı kadınlar, yüksek kan basıncı veya yükselmiş kolesterol seviyelerini kontrol etmek için ilaç tedavisi de gerektirebilir.